Türkiye’de anlaşmalı boşanma, evlilik birliğini sona erdirmek isteyen çiftlerin, anlaşma yoluyla boşanma sürecini tamamlamak için başvurdukları bir yasal prosedürdür. Bu şekilde boşanma, çiftler arasında varılan anlaşma çerçevesinde gerçekleşir ve davanın hızlı ve sorunsuz bir şekilde sonuçlanması sağlanır.
Boşanmanın anlaşmalı şekilde gerçekleşmesi söz konusu olduğunda, çiftler önceden belirlenmiş konular üzerinde anlaşır ve bir boşanma protokolü hazırlarlar. Bu protokolde, mal paylaşımı, nafaka, çocukların velayeti ve görüşme düzenlemeleri gibi hususlar yer alır. Taraflar arasındaki anlaşmaya ilişkin protokol, mahkemeye sunulan boşanma dilekçesine eklenir.
Mahkeme, tarafların anlaşmalı boşanma konusundaki taleplerini inceler. Tarafların isteklerini, anlaşmayı ve çocukların çıkarlarını göz önünde bulundurarak kararını verir. Eğer mahkeme, çiftlerin anlaşmasını ve boşanma protokolünü uygun bulursa, boşanma kararı verilir ve evlilik birliği sona erer. Bu durumda, çiftlerin mahkeme kararına uyarak protokolde belirlenen hususları yerine getirmesi beklenir.
Anlaşmalı boşanma davası, çiftlerin daha az zaman, maliyet ve stres harcamalarını sağlar. Ayrıca, mahkeme sürecinin uzamaması ve taraflar arasında anlaşmazlık yaşanmaması nedeniyle daha hızlı bir şekilde sonuçlanabilir. Bu nedenle, çiftler arasında iletişim ve işbirliği olduğunda ve anlaşmaya varılabilecek konular bulunduğunda tercih edilen bir yöntemdir.
Ancak, her boşanma davasında anlaşma sağlanamayabilir ve çiftler arasında anlaşmazlık yaşanabilir. Bu durumda, çiftlerin çekişmeli boşanma yoluyla dava sürecini takip etmeleri gerekebilir.
Özetlemek gerekirse, anlaşmalı boşanma davası, Türkiye’de evlilik birliğini sona erdirmek isteyen çiftlerin, taraflar arasında varılan anlaşma çerçevesinde ve mahkemenin onayıyla boşanma sürecini tamamlamalarını sağlayan bir hukuki prosedürdür. Anlaşmalı boşanma, çiftler arasındaki iletişimi ve işbirliğini öne çıkarırken, mahkeme sürecini hızlandırır ve daha az maliyetli bir seçenek olabilir.
Türk Medeni Kanunu uyarınca boşanma davası anlaşmalı ve çekişmeli olmak üzere iki şekilde görülmektedir. Eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Medeni kanunun ilgili maddelerinde bu boşanma türünün şartları sayılmıştır:
Tarafların anlaşmalı olarak boşanabilmeleri için konun koyucu asgari olacak şekilde 1 yıllık bir süre belirlemiştir. 1 yıllık süre eşlerin resmi nikah tarihlerinden itibaren başlar
Tarafların anlaşmalı olarak boşanabilmeleri için mahkemeye ortak dilekçe ile başvurabilecekleri gibi, eşlerden birinin tek taraflı olarak mahkemede açacağı davanın diğer eş tarafından kabul edilmesi ile gerçekleşebilir.
Tarafların anlaşmalı olarak boşanabilmeleri için mahkemede hakim huzurunda özgür iradeleri ile boşanma isteklerini dile getirmiş olmaları gerekmektedir.
Taraflar aralarında yapacakları anlaşma ile velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat isteklerini hakime sunacaklardır. Tarafların aralarında yapmış oldukları protokol hakim tarafından uygun görülmüş olmalıdır. Eğer hakim tarafından tarafların aralarında yapmış oldukları anlaşma uygun görülmez ise anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davasına döner.
Taraflar anlaşarak boşanma kararı verdikten sonra sadece boşanma konusunda değil farklı birçok konuda da uzlaşmak durumundadırlar. Uzlaştıkları konuları bir protokol haline getirerek imzalı bir şekilde mahkemeye sunmalıdırlar. Tarafların üzerinde anlaşması gereken başlıca hususlar şunlardır:
1- Tarafların ev eşyalarının ne olacağı konusunda görüş birliğine varmaları gerekmektedir.
2- Tarafların birbirinden nafaka taleplerinin olup olmadığı belirtilmeli varsa miktarı yazılarak beyan edilmelidir. Aksi takdirde bu dava türünde hakimresen nafaka bağlamaz. Bu durumda müşterek çocuğun velayeti kendisinde bırakılan tarafın, çocuk için sonradan nafaka istemesini kapsamaz.
3- Müşterek çocuk için velayet konusunda anlaşmaları gerekir. Hiçbir durumda velayet şarta bağlanamaz.
4- Taraflar birbirinden maddi ve manevi tazminat talepleri olup olmadığını açıkça belirtmelidirler. Aksi takdirde mahkeme resen nafaka talebinde olduğu gibi karar veremez. Bu durum tarafların iradesine bırakılmıştır.
Taraflardan biri duruşmaya katılmaz veya belirlenen protokol şartlarında sonradan bir uyuşmazlık çıkarsa açılmış anlaşmalı boşanma davası çekişmeli olarak devam eder. Tarafların üzerinde uzlaştıkları protokolde nafaka talebinde bulunmayan taraf daha sonra kendisi için nafaka talebinde bulunamaz. Bu durum çocuk için iştirak nafakasını kapsamaz.
Protokolde mal paylaşımına dair beyanlar açıkça bulunmazsa, taraflar ayrıca daha sonra mal paylaşımı davası yoluna gidebilirler. Bu sebeple yapılacak protokoldeki düzenlemelerin daha sonradan hak kayıplarına sebep olmayacak şekilde hazırlanması gerekmektedir.
Anlaşmalı boşanma davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.
Evlilik birliğinin en az bir yıl sürmüş olması halinde, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılmaktadır. Mahkeme hakimi tarafından boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve bununla birlikte tarafların yapmış oldukları anlaşma ile boşanmanın mali sonuçları ve müşterek çocukların durumu hakkında taraflar arasındaki anlaşmanın kabul edilebilir düzeyde olduğunu tespit etmelidir.
Hakim, anlaşmalı boşanma talebinde bulunan tarafların ve müşterek çocukların menfaatini göz önünde bulundurarak mahkemeye sunulan anlaşma üzerinde lüzumlu bulunan değişiklikleri yapabilmektedir. Bu değişikliklerin boşanma talebinde bulunan taraflarca da kabul edilmesi halinde hakim tarafından boşanmaya karar verilir.
Hukuk ofisimiz anlaşmalı boşanma davası avukatı istanbul ve aile hukuku ile boşanma davaları konularında hizmetler vermekte olup tüm anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları için ofisimizle 08504201155 numaralı hattımızdan iletişime geçebilirsiniz.