Kes Kopyala Yapıştır Şeklindeki Mahkeme Kararları

Kes Kopyala Yapıştır Şeklindeki Mahkeme Kararları
Kes Kopyala Yapıştır Şeklindeki Mahkeme Kararları

Kes Kopyala Yapıştır Şeklindeki Mahkeme Kararları

Kes kopyala yapıştır şeklindeki mahkeme kararları zaman zaman gündeme gelebilmekte. Bu şekilde düzenlenen mahkeme kararları insanların adalet duygusunun zedelenmesi açısından da çok önemli. Bu nedenle bu türden verilen Yargıtay kararlarına zaman zaman internet sitemizde de yer vermeye çalışacağız. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından verilen yakın tarihli bir karar ile bu konuya yeniden değinilerek bunun neden yapılmaması gerektiği bir kez daha vurgulandı.

Karar metninde, Hukuk Muhakemeleri Kanununda da açıklanan hukuki dinlenilme hakkının önemine dikkat çekildi. Bu vesile ile 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkının düzenlendiği açıklandı. Hukuki dinlenilme hakkının Anayasamızın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi altıncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olduğuna dikkat çekildi.

Hukuki dinlenilme hakkı

Hukuki dinlenilme hakkı uyarınca;

Davanın taraflarının, müdahil olanlar ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı şekilde hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğuna,

Bu hakkın yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık şekilde gerekçelendirilmesini,

gerektiği belirtilen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, kararında, mahkemelerin, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorunda olduğunu ifade etti. Bu kapsamda eksik, şekli ve görünüşte gerekçe yazılmasının adil yargılanma hakkının (hukuki dinlenilme hakkının), ihlali olduğu savunuldu.

Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı

Yazımıza konu Yargıtay kararında HMK 297. maddesinde, mahkeme tarafından verilecek hükümde;
  • Tarafların iddia ve savunmalarının özeti,
  • Tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar,
  • Çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller,
  • Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi,
  • Sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki nedenlerin,
yer almasının gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Buna göre verilen kararın gerekçesinde;
  • Davaya konu maddi olay saptanmalı,
  • Olayın hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli,
  • Bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli,
  • Hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı,
ve tüm bu uygulamalar neticesinde hüküm kurulmalıdır. Bu vesile ile maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı kurulabilecek, yine yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, verilen kararların doğruluğunun denetlenmesi mümkün olabilecektir.
Detaylarını ve önemli noktalarını ifade etme fırsatı bulduğumuz Yargıtay kararına ilişkin tam metnini görmek için lütfen tıklayınız.
Tüm hukuki destek ve danışmanlık talepleriniz için Heper Hukuk ve Danışmanlık Ofisi 08504201155 numaralı iletişim hattımızı arayarak bize ulaşabilirsiniz.

 

Önceki
Sonraki