Yazımız içeriğinde ceza yargılamasında istinaf kanun yolu hakkında genel açıklamalar ve bilgilere yer vereceğiz. İstinaf, ilk derece mahkemesi tarafından verilen son kararlara karşı gidilebilen olağan bir kanun yoludur.
Ceza yargılamasında ilk derece mahkemeleri tarafından verilen hükümlere istinaden istinaf kanun yoluna başvuruda bulunulabilmektedir. Bununla birlikte ilk derece mahkemeleri tarafından hükmedilen on beş yıl üzerindeki hapis cezalarına ilişkin hükümler bölge adliye mahkemeleri tarafından re’sen (kendiliğinden) incelenecektir.
Yasa uyarınca hükümden önce verilip de hükme esas teşkil eden ya da başka bir kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle beraber istinaf yoluna başvurulabilmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanunu 272. maddesi bu soruyu cevaplandırmaktadır. Buna göre;
a) Hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hariç, sonuç olarak belirlenen üç bin Türk Lirası dahil olmak üzere bu rakamın altındaki adli para cezasına dair mahkumiyet hükümler,
b) Üst sınırının beş yüz günü geçmediği adli para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümler,
c) Yasalarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler,
açısından istinaf yoluna başvurulamaz. Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.
İstinaf başvuru talebi, hükmün açıklandığı tarihten itibaren yedi gün içerisinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi ya da zabıt katibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılacaktır. Yasa uyarınca beyanda bulunulması durumunda beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hakime onaylattırılır.
Tutuklu sanıklar hakkında 263. madde hükmü saklıdır. Tutuklu durumda bulunan şüpheli ya da sanıklar, zabıt katibi veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ya da tutukevi müdürüne beyanda bulunulması suretiyle veya bu hususta verilecek bir dilekçe yolu ile kanun yollarına başvurabilir.
Mahkeme tarafından hükmün, istinaf yoluna başvurmaya hakkı olanların yokluğunda açıklanmış olması halinde başvuru süresi tebliğ tarihinden itibaren başlayacaktır.
Ağır ceza mahkemelerindeki Cumhuriyet savcıları, mahkemelerinin yargı çevresi içindeki asliye mahkemelerinin hükümlerine karşı, kararın o yer Cumhuriyet başsavcılığına gelişi tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna başvurabilir.
Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurduğunda, başvurma nedenlerini gerekçeleri ile birlikte yazılı talebinde açıkça gösterir. Bu istem ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, tebliğ tarihinden başlayarak yedi günlük süre içerisinde bu husustaki cevaplarını bildirebilir.
Sanık ve Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmayan, reddedilen ya da katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görenlerin dilekçe veya beyanında, istinaf başvurusuna ilişkin nedenlerin gösterilmemesi, inceleme yapılmasına engel değildir.
Süresi içinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engelleyecektir.
Hükmün, istinaf yoluna başvuran Cumhuriyet savcısına veya ilgililere gerekçesi ile birlikte açıklanmamış olması durumunda; hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğunun mahkemece öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içerisinde tebliğ edilir.
İstinaf başvurusunun;
yapılması durumunda, hükmü veren mahkeme bir kararla dilekçeyi reddeder.
İstinaf başvurusunda bulunan Cumhuriyet savcısı ya da ilgililer, ret kararının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içinde bölge adliye mahkemesinden bu hususta bir karar vermesini isteyebilir. Bu durumda dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilir. Fakat bu nedenle hükmün infazı ertelenemez.
Usulüne uygun yapılan ve mahkeme tarafından reddedilmeyen istinaf dilekçesi ya da buna ilişkin beyana dair tutanağın bir örneği karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, kendisine yapılan bu tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içerisinde buna yazılı olarak cevap verebilir.
Karşı taraf sanık ise, bir tutanağa bağlanmak üzere zabıt katibine yapılacak bir beyanla da cevabını verebilecektir. Cevabın verilmesinden sonra ya da bunun için belirlenen süre bittikten sonra dava dosyası, bölge adliye mahkemesine gönderilir. CMK 262. ve 263. maddeleri hükümleri saklıdır.
Dosya üzerinde yapılacak ön inceleme neticesinde;
a) Bölge adliye mahkemesinin yetkili olmadığının anlaşılması durumunda dosyanın yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine,
b) Bölge adliye mahkemesine yapılan başvurunun;
anlaşılması durumunda istinaf başvurusunun reddine karar verilecek olup bu kararlar itiraza tabidir.