Bu yazı içeriğinde “haksız tutuklama tazminat” şeklindeki üç kelimenin neden yan yana geldiği, nedenleri sonuçları hakkında kısa açıklamalara yer vereceğiz.
Bilindiği üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat başlıklı yedinci bölümünde bu konuya açıklık getirilmiştir. Şöyle ki;
Yasanın 141. maddesi uyarınca suç soruşturması ya da kovuşturması esnasında;
a) Yasalarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan ya da tutukluluğunun devamına karar verilen kişiler,
b) Kanuni gözaltı süresi içerisinde hakim karşısına çıkarılmayanlar,
c) Yasal hakları hatırlatılmaksızın ya da hatırlatılmasına rağmen bu haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeksizin tutuklanan kişiler,
d) Yasalara uygun şekilde tutuklanmasına rağmen makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içerisinde hakkında hüküm verilmeyen kişiler,
e) Yasalara uygun olarak yakalandıktan ya da tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenler,
f) Mahkum olup gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan ya da işlemiş olduğu suç için yasada öngörülen cezanın yalnızca para cezası olması nedeni ile zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan kişiler,
g) Yakalama ya da tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamaların kendilerine, yazı ile veya bunun hemen olanaklı bulunmadığı durumlarda sözle açıklanmayan kişiler,
h) Yakalanma veya tutuklanma durumu yakınlarına bildirilmeyenler,
i) Haklarındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen kişiler,
j) Eşyasına ya da diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmamasına rağmen el konulan veya korunması için gerekli tedbirlerin alınmadığı veya eşyası ya da diğer malvarlığı değerleri amacı dışında kullanılan veya zamanında geri verilmeyen kişiler,
k) Yakalama veya tutuklamaya karşı yasada öngörülen başvuru imkanlarından yararlandırılmayanlar,
maddi ve manevi her türlü zararlarını, Devletten talep edebilirler. (e) ve (f) bentlerinde açıklamış olduğumuz kararları veren merciler, ilgiliye tazminat talep hakkının bulunduğunu bildirir ve bu husus verilen karara geçirilir.
Yukarıda açıklamış olduğumuz durumlar dışında, suç soruşturması ya da kovuşturması esnasında;
dahil olmak üzere hakim ve Cumhuriyet savcılarının vermiş olduğu karar ya da yapmış oldukları işlemler nedeni ile tazminat davaları yalnızca Devlet aleyhine açılabilir. Bu vesile ile Devlet, bu nedenlerle ödeyeceği tazminat nedeniyle görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevi kötüye kullanan hakim ve Cumhuriyet savcılarına bir yıl içerisinde rücu eder.
CMK 142. maddesinde bu hususa açıklık getirilmiştir. Buna göre, ilgili karar ya da hükümlerin kesinleştiğinin ilgili kişiye tebliği tarihinden itibaren üç ay ve her halde karar ya da hükümlerin kesinleşme tarihini takip eden bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir.