Bu yazı içeriğinde kat mülkiyetinin – kat irtifakının sona ermesi hakkında genel bilgilere yer verilecektir. Kat mülkiyetinin sona ermesi, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasında;
ana başlıklarında açıklanmıştır.
Kat Mülkiyeti Kanunu 46. maddesinde, kat mülkiyetinin, buna ilişkin kat mülkiyeti kütüğündeki sicil kaydının silinmesiyle sona ereceği açıkça belirtilmiştir.
Ana gayrimenkulün tüm bağımsız bölümlerinin bir tek kişinin mülkiyetinde toplanması ile birlikte kat mülkiyeti kendiliğinden sona ermez. Sicil kaydı ancak, tüm kat maliklerinin ya da bütün bağımsız bölümleri kendi mülkiyetinde toplamış durumda bulunan malikin, ana gayrimenkuldeki kat mülkiyetinin adi mülkiyete çevrilmesine dair yazılı talebi üzerine silinir ve o gayrimenkul, müstakil bölümlere bağlı arsa paylarına göre, genel kütükte yeni bir sayfaya geçirilerek ve gayrimenkulün eski kayıtları ile bağlantı sağlanması suretiyle tescil olunur. Ana gayrimenkulün niteliğinde kat mülkiyetinin kurulmasından sonra değişiklikler olmuş olması halinde, yeni oluşturulan sicil kaydına bu kayıtlar da yazılır.
Bağımsız bölümlerden birinin bir ayni hakla ya da sicile şerh verilen bir şahsi hakla kayıtlanmış durumda bulunması halinde, hak sahibinin muvafakatı ile o hak kütükten silinmediği sürece, ana gayrimenkul üzerindeki kat mülkiyetinin adi mülkiyete çevrilmesi ve kat mülkiyeti kütüğündeki sicil kaydının silinmesinin talep edilmesi mümkün değildir.
Kayıtlayıcı hakkın sahibinin, sicil kaydının silinmesine muvafakat etmemekle birlikte hakkının yalnız borçluya ait mülkiyet payına ya da hakkın niteliğine göre, bütün ortak mülkiyet paylarına aktarılmasına muvafakat etmesi durumunda bu hak sicilden silinmeksizin yalnız borçlunun, adi mülkiyet esasına tabi kılınmış olan o gayrimenkuldeki bütün ortak mülkiyet payları üzerine geçirilmek suretiyle genel kütüğe tescil edilir.
Ana gayrimenkulün arsasıyla birlikte tamamen yok olması veya kamulaştırılması durumunda sicil kaydının silinmesi genel hükümlere göre yapılır.
Ana gayrimenkulün kamulaştırılması halinde, her bağımsız bölümün kamulaştırma bedeli bağlantılı bulunduğu arsa payı ve eklentileri de göz önünde bulundurulmak suretiyle ayrı ayrı takdir olunur ve o bölümün malikine ödenir.
Ana yapının tümünün harap olması halinde ana gayrimenkul üzerindeki kat mülkiyeti kendiliğinden sona erer.
Ana yapının bağımsız bölümlerinden birinin tamamen harap olması ve o bölümün malikinin iki yıl içerisinde bölümünü yeniden yaptırmaması, diğer kat maliklerinin tamamı ya da bunlardan bir kısmının, bu sürenin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde o bölüme ait arsa payının, değeri karşılığında ve arsa payları oranında kendilerine devredilmesini hakimden talep edebilme sebebidir. Bu duruma ve takip eden sürece ilişkin detaylar yasanın 47. maddesinde açıklanmıştır.
Ana gayrimenkul ya da ana yapının tümü veya bir kısmının harap olması halinde durum yönetici tarafından;
derhal bildirir. Durumun bildirilmemesi nedeniyle doğacak muhtemel zararların tümünden bağımsız bölümü harap olan kat maliki, zararın beşte biri oranındaki bölümünden de yönetici müteselsilen sorumlu olacaktır. Yasa uyarınca bu halde hazine sorumlu değildir.
Kat irtifakına konu arsanın maliki ya da ortak malikleri, tapu memuruna bu konuda verebilecekleri yazılı bir beyanla kat irtifakına ait sicil kaydını sildirerek bu irtifaka her zaman son verebilir.
Kat irtifakı, buna konu arsanın tamamıyla yok olması veya üzerinde yapı yapılamayacak duruma gelmesi veya kamulaştırılması ile kendiliğinden sona erer.
Kat irtifakına konu olan arsa üzerinde, bu irtifakın kurulması esnasında verilen plana göre beş yıl içinde yapı yapılmazsa maliklerden birinin talebi üzerine, sulh hakimi, gerektiğinde ilgilileri de dinlemek suretiyle, duruma göre kat irtifakının sona ermesine ya da belli bir süre için uzatılmasına karar verir. Verilen bu süre, talep üzerine yeniden uzatılabilir.
Hukuki danışmanlık ve talepleriniz ile ilgili olarak hukuk ofisimize ait 08504201155 numaralı hattımızdan bize ulaşabilirsiniz.