İletişim formunu doldurarak “Gönder” butonuna bastıktan sonra talebiniz bize ulaşır. Ofisimiz tarafından sizinle iletişime geçilerek, bilgilendirme ve ödeme aşamasının ardından vereceğiniz onay ve alacağınız randevu ile, dilediğiniz saatte, bilgisayarınızın başından hiç kalkmadan “Google Documents” sistemi kullanılarak Avukatlarımız ile interaktif ve karşılıklı şekilde dilekçenizin yazılmasını canlı olarak takip ve kontrol edebilirsiniz.
Aynı zamanda dilekçenizin yazıldığı esnada, gereken yerlere ekleme, çıkarma ve düzeltmeler yapılması konusunda uyarılarda bulunabilir, dilekçenizin tarafınızca onaylanması ile birlikte elektronik posta adresinize gönderilmesini sağlayabilirsiniz.
Hemen başlamak için lütfen aşağıdaki formu doldurunuz.
Yazımız içeriğinde kefalette eşin rızasının bulunmaması nedeniyle şikayet davası dilekçesi hakkında bazı bilgilere yer vereceğiz. Kefalet sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu 581. maddesinde kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Buna göre kefalet sözleşmesi mevcut ve geçerli bir borç için yapılabilir. Bununla birlikte gelecekte doğacak yahut koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda ya da koşulun gerçekleşmesine bağlı olarak hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesinin kurulması mümkündür.
Yanılma veya ehliyetsizlik nedeni ile borçlunun sorumlu olmadığı bir borç için kişisel güvence veren kişi, yükümlülük altına girdiği esnada, sözleşmeyi sakatlayan eksikliği biliyor ise, kefaletle ilgili kanun hükümlerine göre sorumlu olur. Bu kural, borçlu yönünden zamanaşımına uğramış bir borca kefil olan kişi hakkında da uygulanır.
Yine yasa uyarınca kanundan aksi anlaşılmadığı müddetçe kefilin, kendisine tanınan haklardan önceden feragat edemeyeceği açıklanmıştır.
Türk Borçlar Kanunu 583. maddesi ile kefalet sözleşmesinin, yazılı şekilde yapılmadığı ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihinin belirtilmediği müddetçe geçerli olmayacağı belirlenmiştir. Kefil tarafından;
hususlarını kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtilmelidir.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil şartlarına bağlanmıştır. Ayrıca taraflar, yazılı şekle uymak suretiyle kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarı ile sınırlandırmayı da kararlaştırabilecektir.
Kefalet sözleşmesinde;
kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.
Türk Borçlar Kanunu 584. maddesi ile, eşlerden birinin;
ancak diğerinin yazılı rızası ile kefil olabileceğini belirlemiştir. Kefalet için verilecek rızanın yasa uyarınca sözleşmenin kurulmasından evvel veya en geç sözleşmenin kurulması anında verilmiş olması şarttır. Bu nedenle uygulamada kefalette eşin rızasının bulunmaması nedeniyle şikayet davası dilekçesi hazırlanarak icra hukuk mahkemesine başvuruda bulunulmaktadır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve;
değişiklikler için eşin rızası gerekmeyecektir. Bununla birlikte;
Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler,
için eşin rızası aranmayacaktır.
Kefalette eşin rızasının bulunmaması nedeniyle şikayet davası avukatı istanbul ve hukuki destek taleplerinizle ilgili olarak 08504201155 şeklindeki iletişim hattımızdan hukuk ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.