Yazımız içeriğinde tüketici kanununda yer verilen konut finans finansmanı sözleşmeleri hakkında bilgilere yer vereceğiz. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, bir çok sözleşme tipini konut finansmanı sözleşmesi kapsamında değerlendirmiştir. Bu kapsamdaki sözleşmeler arasında konut edinilmesi amacı ile;
şeklindeki sözleşmeler dahil edilmiştir.
Konut finansmanı sözleşmesi de yasadaki diğer bazı sözleşme türlerinde olduğu gibi yazılı olarak kurulmadığı müddetçe geçerli olmaz. Bu kapsamda geçerli bir sözleşme yapmayan konut finansmanı kuruluşu, daha sonradan tüketicinin aleyhine olacak şekilde sözleşmenin geçersizliğini ileri süremeyecektir.
Konut finansmanı sözleşmeleri, konut finansmanı kuruluşları açısından bu kuruluşlara tüketiciyi önceden bilgilendirme yükümlülüğü getirmektedir. Bu nedenle konut finansmanı kuruluşları, kendileri ile bu yönde bir sözleşme akdedecek tüketicilere, taraflar arasındaki sözleşmenin şartlarını içeren sözleşme öncesi bilgi formunu, sözleşmenin kurulmasından evvel makul bir süre önce vermek yükümlülüğündedir.
Konut finansmanı sözleşmelerinde temerrüt (gecikme) açısından bu hususa sözleşmede yer verilip verilmediğine göre ikili bir ayrım yapmak gerekir. Bu ayrım tüketicinin geri ödemede gecikmesi halinde kalan borcun tamamının ifasının sözleşme içeriğinde talep edilip edilmediği ile alakalıdır.
Konut finansmanı kuruluşunun ödemede gecikme halinde kalan borcun tamamının ifasını talep hakkını saklı tutmuş olması durumunda dahi bu talep belirli koşullara bağlıdır. Bu halde konut finansmanı kuruluşu ancak kendi üzerine düşen tüm edimlerini ifa etmiş bulunması ve aynı zamanda tüketici tarafından da birbirini izleyen en az iki taksidin ödemesinde temerrüde düşülmesi durumunda kullanılabilecektir. Tüm bunların yanında konut finans kuruluşu tarafından tüketiciye en az 30 günlük bir süre verilmek suretiyle diğer tüm taksitlerin muaccel hale geleceği hususunda uyarıda bulunulmalıdır.
Yukarıda açıklamış olduğumuz muacceliyet süresi içerisinde uyarıda bulunulan süre içinde tüketici tarafından kendi üzerine düşen edimin yerine getirilmemesi ile yasa uyarınca verilen sürenin sonunda kalan borcun tamamının ifa edilmesi hakkını kullanmak üzere konut finansmanı sözleşmesini feshetmesi durumunda (ki uygulamada bu şekilde gerçekleşmektedir) konut finansmanın kuruluşu, sözleşme konusu konutu derhal satışa çıkarmakla yükümlüdür.
Konut finansmanı kuruluşu tarafından sözleşme konusu konutun satışı öncesinde bu konuda yetkili bulunan kişi ya da kurumlara kıymet takdiri yaptırılır. Bu kişi yada kurumlar tarafından konut hakkında takdir edilen kıymet satıştan en az on iş günü evvelden tüketiciye bildirilir. Burada 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, satışın gerçekleştirilmesi sürecinde konut finans kuruluşu tarafından basiretli bir tacir gibi davranılmasını kriter olarak belirlemiştir.
Sözleşme konusu konutun satışı sonrasında satıştan elde edilen bedelin tüketicinin kalan borcundan fazla olması durumunda kalan kısım, konut finansmanı kuruluşu tarafından derhal tüketiciye ödenir.
sonrasında tüketici ya da zilyetliğin devredilmiş bulunması durumunda zilyetliği elinde bulunduran üçüncü şahıslar konutu tahliye ile yükümlüdür. Konutun tahliye edilmemesi halinde ise konutun yeni sahibi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 26. ve 27. maddeleri uyarınca tüketici ya da zilyetliği elinde bulunduran üçüncü kişiler aleyhine icra yoluna başvurabilecektir.
Konut finansmanı sözleşmelerinde tüketiciler, vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit ödemesinde bulunabilecekleri gibi borcun tamamını erken ödeyebilme hakkına sahiptir. Erken ödeme hakkının kullanılması durumunda konut finansmanı kuruluşu, erken ödenen miktar uyarınca indirim yapmakla yükümlüdür.
konut finansmanı kuruluşunca tüketiciden erken ödeme tazminatı talebinde bulunulabilir.
Erken ödeme tazminatı 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 37. maddesi uyarınca;
Gerekli faiz indirimi uygulanarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın;
fazla olamayacaktır. Oranların değişken şekilde belirlenmesi durumunda tüketiciden erken ödeme tazminatı talebinde bulunulamayacaktır.
Bu sözleşmelerde tüketicilerin açık bir talebi bulunmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamayacaktır. Tüketicinin sigorta yaptırmayı istemesi halinde dilediği sigorta şirketinden sağlamış olduğu teminat, konut finansmanı kuruluşunca kabul edilmek zorundadır. Tüketicinin seçeceği sigortanın kredi konusu, meblağ sigortalarında kalan borç tutarı ve vadesi ile uyumlu olması gerekmektedir.
Konut finansmanı sözleşmeleri avukatı istanbul, ipotek takibi ve tüketici hukuku ile ilgili tüm hukuki destek taleplerinizle ilgili olarak hukuk ofisimiz 08504201155 iletişim hattımızdan bizimle iletişime geçebilirsiniz.