İletişim formunu doldurarak “Gönder” butonuna bastıktan sonra talebiniz bize ulaşır. Ofisimiz tarafından sizinle iletişime geçilerek, bilgilendirme ve ödeme aşamasının ardından vereceğiniz onay ve alacağınız randevu ile, dilediğiniz saatte, bilgisayarınızın başından hiç kalkmadan “Google Documents” sistemi kullanılarak Avukatlarımız ile interaktif ve karşılıklı şekilde dilekçenizin yazılmasını canlı olarak takip ve kontrol edebilirsiniz.
Aynı zamanda dilekçenizin yazıldığı esnada, gereken yerlere ekleme, çıkarma ve düzeltmeler yapılması konusunda uyarılarda bulunabilir, dilekçenizin tarafınızca onaylanması ile birlikte elektronik posta adresinize gönderilmesini sağlayabilirsiniz.
Hemen başlamak için lütfen aşağıdaki formu doldurunuz.
Yazımızda nafakanın indirilmesi dilekçesi hakkında bazı bilgilere yer vereceğiz. Bilindiği üzere uygulamada bazı şartların gerçekleşmesi durumunda nafakanın indirilmesi taleplerinde bulunulabilmektedir. Bu taleplerin kaynağı, Türk Medeni Kanununun 330. ve 331. maddeleridir. Zira burada nafakanın indirilmesi ve azaltılması taleplerinin yasal nedeni açıklanmaktadır.
Nafaka miktarı, temelde müşterek çocuk ya da çocukların ihtiyaçları ile anne ve babanın yaşam koşulları ile ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenmektedir. Yasada da bu şekilde düzenlenmiştir. Ayrıca ödenecek nafaka miktarının tespitinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulacaktır.
Nafaka her ay peşin olarak ödenmekte olup hakim bu hususta bir talebin olması durumunda, irat şeklinde ödenmesine karar verilen nafaka bedelinin gelecek yıllarda nafaka alacaklısı ve borçlusu tarafların sosyal ve ekonomik durumları uyarınca ne miktarda ödeneceği konusunu karara bağlayabilir.
Kanun, taraflar arasındaki durumun değişmesi halini nafakanın yeniden belirlenmesi veya tamamen kaldırılması sebebi olarak düzenlemiştir. Bu nedenle yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalar da göz önünde bulundurularak bu dilekçenin hazırlanması gündeme gelebilmektedir.
Çoğu zaman nafakanın indirilmesi (azaltılması) dilekçesinin temel sebebini talepte bulunan tarafın yoksulluğunun zail olması oluşturur. Yargıtayın yoksulluk için belirlediği kriter ise;
gibi, bireylerin maddi varlığını geliştirmek adına zorunlu ve gerekli harcamaları karşılayabilecek düzeyde gelirinin bulunmaması olup bu kişilerin yoksul olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Bunun yanında nafaka alacaklısı kişinin, asgari ücret seviyesinde ve asgari ücretin üzerinde bir gelire sahip bulunması, tek başına yoksulluk nafakası ödenmesini ortadan kaldıran ya da olanaksız kılan bir ölçüt olarak kabul edilmemiştir.
Bu dilekçeyi yazarak talepte bulunan tarafın, buna sebep unsurları doğru bir şekilde mahkeme önünde ispat etmesi gerekmektedir. Görülecek davada taraflar hakkında yapılacak ekonomik ve sosyal durum araştırması da önem taşımaktadır. Zira tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın takdirinde ölçüt kabul edilen hakkaniyet ilkesinin uygulanmasındaki en önemli kriterdir.
Nafakanın indirilmesi dilekçesi ve nafakanın azaltılması dilekçesi ile ilgili tüm hukuki destek talepleriniz için Heper Hukuk ve Danışmanlık Ofisi 08504201155 şeklindeki iletişim hattımızdan hukuk ofisimize ulaşabilirsiniz.