Bu yazı içeriğinde temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama suçu hakkında genel bilgilere yer verilecektir. Suç, TCK 305. maddesinde, Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar başlığı altında açıklanmıştır.
Buna göre; Temel milli yararlara karşı fiillerde bulunma amacı ile veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa ya da Türkiye’de bulunan yabancıya, üç yıldan on yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası verilir.
Yarar sağlayan veya bunu vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunur.
Düzenleme içeriğinde temel milli yararlar deyiminden; bağımsızlık, toprak bütünlüğü, milli güvenlik ve Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel niteliklerinin anlaşılması gerektiği açıklanmıştır. Bu hususa yasa gerekçesinde de yer verilmiştir. Gerekçede, maddenin genel olarak temel milli yararları koruduğu ve bunlara karşı fiillerde bulunmak üzere yarar elde edilmesini cezalandırmakta olduğu açıklanmıştır.
Temel milli yarar kavramı gerek içerik, gerekse kapsam itibarıyla çok geniş yorumlanabilmektedir. Bu nedenle maddenin son fıkrasının kısıtlayıcı bir ölçüt olarak kaleme alındığı ifade edilmiştir. Türk ceza hukuku sistemimizde “kanunsuz suç olmaz” ilkesini kabul edilmiştir. Bunun bir karşılığı olarak “temel milli yarara karşı eylemde bulunma” amacının belirlenmesi hususunda tereddütler oluşabilir. Yasa gerekçesinde de bu nedenle maddenin son fıkrası ile bu duraksamaların giderilmesinin amaçlandığı açıklanmıştır.
Suçun maddi unsuru, para veya benzeri bir yararı kabul etmektir. Bu kabul, belirli temel milli yararlara karşı eylemlerde bulunma amacıyla veya bu nedenle gerçekleşmelidir. Sağlanan yararı kabul etmek suçun tamamlanması için yeterli olup ayrıca fiilen temel milli yararlara karşı eylemde bulunmuş olmak, suçun oluşması için zorunlu değildir.
Fiilin savaş sırasında işlenmiş olması hali, kişiye bu nedenle verilecek cezanın yarı oranında artırılması sebebidir.
Suçun savaş hali dışında işlenmesi durumunda, bu nedenle kovuşturma yapılması TCK 305/2 maddesi uyarınca Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
Türk Ceza Kanununun 305. maddesinde 5377 sayılı yasanın 38. maddesi ile değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle madde başlığı değiştirilmiş, yine birinci ve ikinci fıkralarında değişiklik yapılmıştır.
Bu suç için dava zamanaşımı süresi on beş yıldır.
Bu suç için yargılama yapmaya görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi’dir.
Ceza hukuku ile ilgili tüm danışmanlık talepleriniz için Heper Hukuk ve Danışmanlık Ofisi iletişim hattımız 08504201155 şeklinde olup bize ulaşabilirsiniz.